Sitemiz Turizm Rehberi Olarak Hizmet Vermektedir, Sitemizde bulabileceğiniz içerikler ; Turizm, Hoteller, Oteller, Moteller, Tatil Köyleri, Kaplıcalar, Beldeler, Restaurant, Lokantalar, Tarihi Mekanlar ve Adresler.

Bu Sitede Yapacağınız Hiç Bir İşlem Sonunda Sizden Herhangi Bir Ödeme Alınmayacaktır. Sitemiz Tamamen Hizmet İçerikli Olup ÜCRETSİZ Kullanılmaktadır.

25 Mart 2008 Salı

Riva

Riva

Karadeniz kıyısında, Anadolu Feneri ile Şile arasında kalan Riva (Resmi adı Çayağzı) Avrupa yakasındaki Kilyos ve Asya yakasındaki Şile gibi yerlere göre daha az kalabalıktır, geniş ve uzun bir kumsalı bulunmaktadır.

Çevrede küçük koylar, açıklarda ise adacıklar gözüküyor. Plajda kabin, çevrede ve dere kenarında kahveler,lokantalar bulunuyor. Konaklamak isteyenler küçük motel ve pansiyonlardan yararlanabilirler.

Tepedeki Riva kalesi harap durumda. Kalenin kimler tarafından yapıldığı da kesin olarak bilinmiyor ama Boğaz'dan İstanbula yönelecek bir saldırıyı önlemek ve bu sahil bölgesini güvenlik altına almak amacıyla inşa edildiği söylenebilir. Tarihi Bizans öncesine uzanan Riva'nın bu yüzyıl başında nüfusunun çoğunluğu Rum'du. 1. Dünya Savaşı sırasında boşaltılmış ve sonra Karadeniz'den gelen göçmenler yerleşmişler.

Riva'nın güzelliği, yanlızca denizi ve kumsalıyla sınırlı değil. Riva deresi, yemyeşil bir vadi boyunca akıyor ve burdan denize dökülüyor.
yemyeşil bir avdi boyunca akıyor ve burdan denize dökülüyor.
Genişliği yer yer 10 Metreye ulaşan dere balık avcılığı için uygun. Dereden sazan ve yayın balığı çıkıyor. Ayrıca Riva ve çayı üzerinde kayık kiralanarak gezinti yapılabilir.

Dere boyunca ve Riva'ya yaklaştıkca, dere kenarında küçük lokantalar ve piknik yerleri bulabilirsiniz. Dilerseniz yanınızda getirdiğiniz yiyecekleri mangal ve içcecek birşeyler isteyerek hazırlayabilir, dilerseniz tüm ihtiyacınızı oradan karşılayabilirsiniz.

Rica deresi boyunca yeşile Özlem duyan İstanbulluların ikinci konut olarak inşaa ettikleri villaları ve siteleri göreceksiniz. Yapılanma şimdilik rahatsız edici boyutta değil ama yarın ne olur bilinmez.

Poyrazköy

Poyrazköy

Boğazın Anadolu yakasına geçiyoruz bu defa. Boğaz'ın Anadolu yakasında, Karadeniz`e en yakın yerleşimlerden biridir Poyrazköy.

Fazla kalabalık olmayan köy, tepeye kurulmuş. Köye girmeden sola, Poyrazköy plajına yol ayrılıyor. Plaj fazla büyük olmayan bir kumsal ve çevresinde irili ufaklı tesislerden oluşuyor.

Soyunma kabinleri, lokanta ve kahveler var. Poyrazköy rüzgara ve akıntıya karşı korunaklı bir koy olduğundan tekne ve yatların demirlemesi açısından uygun. Özellikle yazın tatil günlerinde koy teknelerle doluyor. Ya sahipleri ya bir araya gelip tekne tutanlar denize girmek için nispeten temiz olan Poyrazköyü seçiyorlar.

Poyrazköy'e gidiş yolu bir süre öncesine kadar askeri alanla çevriliydi. Asekeri alan köye girişi engellemiyordu ama Beykoz Poyrazköy yolu üzerinde sık ormanlık alanlarda durmayı ve piknik yapmayı yasaklıyordu. Yasak kalkınca yol boyunca piknikçilerin akınına uğradı. Önceki yıllarda da piknik ateşinden çok büyük bir yangın çıktı. Çevreyi tahrip etmeden yararlanmayı ne zaman öğreneceğiz acaba? İnsanın 'Keşke yasak devam etseydi' diyesi geliyor.

NASIL GİDİLİR
Poyrazköy`e ulaşmak için Beykoz'u geçtikten yaklaşık 4 km sonra solda Poyrazköy-Anadolu Feneri tabelasını izlemek gerekiyor. Asfalt dar yol sık orman içinden keskin olmayan virajlara yükseliyor. Karadenize, Anadolu Fenerine doğru giderken solda Poyrazköy`ün yön levhasını izleyerek Boğazın kıyısına Poyrazköy`e iniliyor.

Kıyıköy

Kıyıköy

Trakya'nın Karadeniz kıyılarında bir şirin köy Kıyıköy. İstanbul'a yakınlığından dolayı özellikle hafta sonu tatilcilerinin gözdesi olan Kıyıköy, her iki tarafından denize ulaşan Pabuç ve Kazan Irmakları arasında Karadeniz'e bakan yüksek bir tepede kurulu.

Kıyıköy Kırklareli'ne bağlı küçük bir köy. Doğal bir limana sahip kıyıları balıkçılar için iyi bir sığınak... En önemli geçim kaynağı balıkçılık ve ormancılık. Köye Bizans döneminden kalma bir şehir kapısından giriliyor ve bölgede sur kalıntılarına rastlamak mümkün. Balıkçılıkla uğraşan Rumların yerleştiği bu bölgeye önceleri "Midye" adı verilmiş. Günümüzde Kıyıköy ismiyle anılıyor ve bölgede Selanikli Türkler yaşamakta.

Karadeniz'in hırçın dalgalarının oyduğu koylara ve ilginç mağaralara sahip olan köyün, antik çağlardan bu yana yerleşim olduğu bilinen mağaralarının eskiden korsanlar tarafından kullanıldığı söyleniyor. Nehir kıyısındaki kaya içine oyularak yapılmış Aya Nikola Manastırı'nın M.S. 3.yy'da yapılmış olan kolon kabartmaları, işlemeli sütunları, kubbe ve kemerleri görülmeye değer.

Günbatımında tepeleri boyayarak kaybolan güneşin son ışıkları altında Kartaltepe'de çay içmenin keyfi bir başka oluyor. Hırçın dalgalara sahip olan Kıyıköy sahilinde "S" çizerek denize ulan ırmakları seyretmek de epey zevkli.

Nehirde veya denizde tekne turu yapmak isteyenler, limanda duran balıkçı barınağından tekne kiralayarak Kıyıköy'ün tadını daha fazla çıkarabilirler. Kalkan sevenler Karadeniz'in bu meşhur balığını, sahildeki hâlden canlı ve taze olarak alabilirler. Kıyıköy'e gelmişken balık yemenin keyfine varmak isterseniz, mevsimine göre, kalkan, tekir, lüfer ve karagöz arasından bir seçim yapmak zorundasınız.

NASIL GİDİLİR
Kıyıköy’e gitmek için TEM yoluyla Edirne istikametine gidin. Çerkezköy sapağından Saray ilçesi yönünde Karadeniz’e (kuzeye) doğru sapın. Virajlı yolun bazı yerleri bozuk olsa da asfalt. Benzin ikmalinizi Saray’da yapın. İstanbul-Kıyıköy arası 165 km. Kastro Deresi ise Kıyıköy’e 18 km uzaklıkta.